Günlerdir dışarı çıkmıyordum,hiç kimseyle görüşmüyor sürekli evde oturuyordum.Dışarıdan yemek söylüyor,evde oturup film falan izliyordum,anca sigara,cips kola almak için bakkala gidiyorum ve dışarı çıktığım nadir zamanlardı bunlar.
Öncekilerin aynı bir günü daha yaşıyordum.Uyandım,dışarıdan pizza söyledim ve televizyonun karşısına oturdum.Şuursuzca kanalları geziyordum,ne yayınlandığını bile görmeden hızlı hızlı değiştiriyordum kanalları...
Zil çaldı,cüzdanımdan para alıp kapıya koştum,hayvan gibi acıkmıştım.Kapıyı açmadan delikten baktım.Yüzü sakalla kaplı,ağzında puro,elinde paketle bi adam kapımda duruyordu.Kapıyı açtım.Bi süre bana baktı,purosundan bir nefes çekti ve "15 ytl" dedi."ben seni biyerden tanıyorum abi?" dedim."Doğrudur" dedi ve birden ŞAK diye bi ses geldi.Bana elini gösterdi.Parmaklarının arasından 3 tane sivri metal gibi bişeyler çıkmıştı.Yüzünü elinden ayırmadan "Ben Wolverine" dedi.
"Abi sen nasıl olduda bu hallere düştün? nası olurya abi karnın açmı gel içeri" dedim."Saol" dedi ve ayakkabılarını çıkarmadan eve girdi.Ayakkabıları çıkarıyoruz abi diyemedim."Abi ben bunları hazırlayayım sen geç mutfağa ileride sağda" dedim.Ağzında puro mutfağa doğru giderken bi yandan evimi inceliyordu.Mutfağa girdi,bi sandalye çekti ve masanın başına oturdu.Küllük koydum önüne,kafasını onaylar bi şekilde salladı ve televizyonu açmamı istedi.Hemen açtım televizyonu ve kumandayı verdim."Al abi kendin bak" dedim.Bi süre kumandaya baktı ve kanalları gezmeye başladı.Çizgi film kanallarına bi süre gözü takıldı,herhalde kendini arıyor yazık diye düşündüm.Pizzanın yarısını wolverine'in önüne koydum."Kola içermisin abi ?" dedim.Evet anlamında başını salladı.Kolada koydum.Sonra aynı şeyleri kendimede hazırladım ve yanına oturdum."Abi noldu sana ?" dedim.Purosundan son bir nefes daha çekti "neler olmadıki" dedi ve purosunu söndürdü...
Mutant okulunda bi yandan eğitim verirken bi yandanda görevlere koşturuyorlarmış.Sabah 8 akşam 9 eğitim veriyorlarmış tüm vakitlerini o okula harcıyorlarmış.Fakat yeterli bütçe ayrılmadığından okulu kapatmak zorunda kalmışlar.Herkez bi tarafa dağıldı diyor.
"Ben pizzacıda iş buldum,cyclops lunaparkta ışık gösterisi yapıyor,bobby ise buzulların erimesini önlemek için kutuplara gitti..."
"Üzüldüm valla abi,ama hayat devam ediyor ya takma kafana abi" dedim.Bi süre pizzasına boş boş baktı,"ben,cyclops,storm bi kaç kişi daha yarın buluşacağız,istersen gelebilirsin ?" dedi.
"Abi valla çok isterim ya cyclops falan hayal gibi ya kesin gelirim" dedim."Tamam biz seni evden alırız" dedi.Sonra telefonu çaldı,işyerinden arıyorlardı "geç kaldın sen nerelerdesin ?" diye bi ses duydum,Wolverine "geliyorum kes!" dedi ve kapattı."Gitmem gerek yarın görüşürüz" dedi ve evden çıktı.
O heyecanla pizza falan yiyemedim,sigara üstüne sigara çaktım.Bi an önce yarın olsun istiyordum,akşama kadar televizyonla bilgisayarla falan vakit öldürdüm.Yatağıma yattım fakat heyecandan uyuyamıyordum...
....
Uyandığım gibi duvara fırlattığım saatin alarmı ile uyandım.Nefret ediyordum bu saatten ama beni uykumdan uyandırabilen tek şeydi.Yatağımdan zar zor kalkıp banyoya yüzümü yıkamaya gittim,sonra hemen bi sigara daha yaktım.Uyanır uyanmaz sigara yakmayı kendime yasaklamıştım fakat bir türlü beceremiyordum.Odama gittim,"ulan salağım ben,işin yoksa git saat al yine falan ooof" diye kendime kızdım.Saat yatağımın 1 metre falan ötesinde duruyordu alarm çalarken.Nasıl olduda bunu alıp duvara fırlatabildim diye düşündüm...
Bişeyler atıştırdıktan sonra telefonumu ve kolamı alıp televizyonun karşısına oturdum .Gözüm telefondaydı,wolverine'den bir haber bekliyordum.Fakat daha sonra telefon numaramı wolwerine'e vermediğimi hatırladım ve koca bir "hAsSikTiRrR" çektim içimden."Salak salak iş yapıyosun ya sikeyim seni" diye kendimden nefret etmeye başlamışken salon camında bir silüet gördüm.Güneş'in cama vurmasıyla perdenin arkasında çömelmiş bir silüet.Camı tıklatmaya başladı.Hiç düşünmeden perdeyi çektim,karşımda Storm duruyordu...
"Beni içeri alacakmısın ? yoksa insanlar 5.katın camında duran bir kadın görene kadar bekleyecekmisin ?" dedi hafif gülümseyerek."Genelde misafirlerim kapıyı kullanırlar" diyerek güldüm ve camı açtım.Storm hemen atladı içeri,kısaca salona baktı ve yüzünü buruşturdu.Salonun dört bir tarafına yayılmış boş pizza kutuları,dergiler,kutu kolalar...
Sonra gözlerini bana dikti ve beni dikkatlice incelemeye başladı,gülümsemesi hiç kesilmiyordu fakat bir gariplik vardı,tedirgin gibiydi."Hadi hazırlan çıkıyoruz" dedi.
"Tamam ben hemen hazırlanırım şimdi" dedim ve odama gittim.Üzerime bişeyler geçiriverdim.Bir yandan neden wolverine gelmedi diye düşündüm."Hazırmısın ?" diye bağırdı storm,sesi mutfaktan geliyordu.İki dakika yerinde duramıyordu kadın."Hazırım" dedim ve evden çıktık...
Sokakta öylece duruyorduk,heralde uçacağımız için etraf tenhalaşsın diye bekliyordur diye düşündüm.Sonra bir taksiye işaret etti ve bana dönüp gülümsedi."Ya biz uçucaz sanıyordum ama ?" dedim."Böylesi daha iyi" dedi.Taksiye bindik,storm bi adres tarif etti şoföre ve araba hareket etti...
"Wolverine buluşacağınızı söyledi,cyclops falanda gelecekmiş galiba ?" diye sordum.Gözünü yoldan hiç ayırmadı "evet gelecek" dedi,gülümsemiyordu...
devam etti
-"biz sadece çizgi roman karakterleriyiz,insanlar bizim var olduğumuzu bilmiyorlar,ve öyle kalmalılar"
-"Ya benimle dalgamı geçiyorsunuz ? WOLVERİNE kapıma kadar pizza getirdi ve kimse bilmiyor ? ayrıca mutant okulunuz,devlet yeterli bütçe ayırmadığından kapanmış.Devlet sizden haberdar ise mutlaka başka bilenlerde vardır"
-"Mutant okulundan sadece MUTANT olanlar haberdar"
-"o zaman size bütçe ayıranlarda.-"
-"aynen öyle...Sağda inebilirmiyiz ?"
Taksiden indik,karşımızda yıkık dökük bir ev duruyordu.Pencereleri kuş pisliği dolu,duvarları çatlamış iki katlı müstakil bir ev.Etrafta birsürü tamamlanmamış inşaat vardı,ve bol bol kum başka hiçbirşey yoktu,ne bir market ne bir kafe...hiçbirşey."Hadi" dedi storm,gülümseyerek eve doğru yürümeye başladı,kapıyı tıklattı ve wolverine tekrar karşımda duruyordu.Yine ağzında prosu.Gözlerini hafif kısmış,ağzında purosu bi süre bana baktı,sapıkmı lan bu diye düşünmeye başladım....
Ev tamamen duman altıydı.Zaten küçücük bir evdi,alt katta iki oda,banyo,ve salonun içine sözde "mutfak" diye yerleştirilmiş masa ve buzdolabı duruyordu.Üst katta ise bir oda daha vard.Alaycı gülümsemesiyle "beğendin mi ?" diye sordu wolverine."Benim evimden daha düzenli olduğu kesin" diye cevap verdim."Burada yalnız mı yaşıyorsun ?" diye sordum."Ben burada yaşamıyorum,burası bizim toplandığımız yer..."
" Biz derken ?"
"Ben ve benim gibi insanlar işte,burada toplanıyoruz anladınmı ?"
"Beni buraya neden getirdiniz ?
Biri kapıyı yumrukladı,fakat kapının açılmasını isteyen biri değildi sanki.Wolverine ve storm hemen kapıya koştular,bende peşlerine takıldım.Kapıyı açtıklarında karşımda gördüğüm şey,baygın cyclops ve onun bir elini omzuna dolamış olan collosus oldu."Aman tanrım ne oldu sana ?" diye bağırdı storm.Cyclops'u salona taşıdılar,kanepenin üzerine yatırdılar ve storm hemen hazır çorbalardan yapıp getiriverdi önüne."ulan o kadar özel gücünüz var çorba yapıyonuz" demeyi çok istedim ama sırası değildi...
"Buraya geliyorlar..." dedi cyclops.Storm'un suratından anladığım kadarıyla dehşet içindeydi,wolverine "Nasıl olur nereden öğrenmişler ?" diye sordu.Tırsmaya başladım...
"Bilemiyorum fakat birşeyler yapmalıyız..." dedi cyclops ve ekledi,"Çocuk hazırmı ?"
Storm hemen "bu konuyu açma şimdi" diye hafif yükses sesle tembihledi.Collosus ve cyclops bana bakıyordu "şimdi birşeyler yapmazsak,bir daha fırsatımız olmayacak"...
"Ya bi dakika neyi yapıcaksınız,beni buraya niye getirdiniz abi ben buluşup eğlenicez falan zannettim" dedim.Wolverine gerildi,gerildi,gerildi.... Bana bir çaktı,ben direk karşı duvara doğru uçtum.Duvara çok sert bi şekilde çarptım ve duvar çatladı.Zaten ev sağlam değil bide bu herif böyle hayvanlık yapmaya devam ederse hepten başımıza yıkılacaktı.İnanılmaz sinirlendim,hemen ayağa kalktım ve "Napıyosun ulan sen GÖT !" diye bağırdım.Üzerime doğru koşmaya başladı ve hayvan gibi kükrüyordu,inanılmaz korktum,"bu sefer ölücem" diye düşündüm içimden.Elimi refleks olarak wolverine doğrulttum,"nolur yapma" der gibi.Gözlerimi kapattım ve bu sefer karşı duvardan küüt diye bi ses geldi.Gözlerimi açtığımda wolverine in karşı duvara çakılı olduğunu gördüm.Hiçbişey olmamıştı adama "işte bu" dedi.Storm cyclops ve collosus korku içinde bana bakıyorlardı.Wolverine gülmeye başladı."İŞTE BUUU" diye bu sefer yeri göğü inletircesine bağırdı."SEN BUSUN ANLADINMI ! ANLADINMI ŞİMDİ NİYE BURADASIN NİYE BİZİMLESİN ?!".Biraz önce elimi wolverine'e doğrultarak onu karşı duvara fırlatmıştım."Vay be" dedim içimden."Ben en güçlüsüyüm"....
"Tam kontrol edemiyor daha öğrenecek çok şeyi var" dedi cyclops,"Nasıl çok şey öğrenecem bak şimdi" dedim ve elimi cyclopsa doğrulttum,boğazına odaklandım ve sıkmaya başladım.Cyclops nefes alamıyordu,wolverine küçümser bi şekilde gülüyordu,storm biraz korkmuştu,collosus ise boş boş bana bakıyordu."Tamam" dedi storm,"TAMAM ! BIRAK !!".Bıraktım,"karşında onlar varkende umarım bunları yapabilirsin" dedi storm."Onlar kimmiş lan alayı gelsin" diye omuzlarımı geriye atarak sordum...
"Senin artistiğine vaktimiz yok çıkıyoruz HEMEN !" dedi cyclops,evden tam çıkıyorduk ki üst kattan "Alllaaah Allllaaaah" diye sesler gelmeye başladı."Asıl adamı unutuyorduk" dedi wolverine ve yukarı çıktı,hemen yanında bi adamla döndü."Uçan adam Sabri ile tanış" dedi bana.Ben olduğum yere çakıldım,adam bana bile bakmıyordu,nefes nefese kalmıştı volverine onun koluna girmiş adeta sürüklüyordu Sabri'yi."Siz bu adamı ne taşıyonuz olum ?" diye sordum.Laubali tavır takınmıştım artık,nede olsa ben artık baya güçlüydüm ama heralde bir "hero" değildim.Henüz....
Wolverine Sabri'yi merdivenlerden indirdi,collosus cyclops'u sırtladı,storm ise evin önüne bir jip getirmişti bile."Aman uçmayalım abi NOLUR uçmayalım" dedim alaycı bir tavırla.Hepimiz arabaya bindik,collosus şoför koltuğuna geçti,ben storm cyclops ve sabri arkada sıkış tepiş oturuyorduk.Wolverine collosus'un yanındaydı.
"Nereye gidiyoruz böyle ?" diye sordum."Sığınak..."dedi collosus."hah sonunda ya ufacık evde sabr-" Collosus frene asıldı,önümüze sürekli taksiler geçiyordu,şoförlerinin bir eli dışarıda tespih çekiyor bir yandanda arabesk şarkılar dinliyorlardı.Hemen zihin gücümle arabaları önümüzden çekmeye başladım.Elimi kullanmadım bu sefer,çektiğim arabadaki şoförlerin herbiri ne olduğunu anlamamış,şaşkın şaşkın direksiyona bakıyorlardı...
Artık şehirden çıkmıştık,iki yanımızdada sonu belli olmayan yeşillik alan ve azda olsa ağaçlar vardı,Collosus aracı birden ormana doğru çekti.Baya bi ilerledikten sonra ağaçların,geçtiğimiz yerlere oranlara daha az olduğu bir yerde durduk.Kimse tek kelime etmeden arabadan indi.Sabri'nin kafası omzumda salyalar akıta akıta uyuyordu.Hiç kıpırdamadan Sabri'nin kafasını arabanın camına çarptırdım."ĞEüeaüe" diye uyandı.Bende tek kelime etmeden arabadan indim.
Wolverine purosunu yakmış,arabaya yaslanmış tüttürüyordu,storm ise açıkta duruyordu,bize doğru bakıyordu ve göz bebekleri yoktu.Şimşekler çakmaya başladı,"vay be" dedim içimden,sonra hemen kesti şimşekleri,"birazdan burada olurlar" dedi.
2 dakika sonra havada uçak gibi bişey belirdi,simsiyah f-16 lara benzer bişey.Ağzım açık bakakaldım.Araç açıklık alana indi ve içinden,magneto,nightcrawler ve beast indi.Magneto yu gördüğüm gibi altıma sıçıcak gibi oldum.Nightcrawler gülümsüyordu,beast ise her zamanki cool tavrıyla bir şeyler düşünüyormuş gibiydi."Selam dostlarım" dedi Magneto."Haydaa nasıl dostlarım ya !?" diye kendimi tutamadan öne atıldım.Hiç birşey söylemeden bana gülümsüyordu."Çocuk bu mu ?" diye sordu Storm'a.Storm başıyla onayladı ve magneto elini omzuma attı ve "sen bizim tek umudumuzsun evlat" dedi...
-2 ay sonra-
Uyandığımda saat sabah 9'du.Giyinip hemen kahvaltı için yemekhaneye gittim.Herkez masadaydı,"Günaydın" diye selamladım herkezi,fakat kimse birşey yemiyordu ve çıt çıkmıyordu masadan."Otur bakalım" dedi Magneto.
"Bugün nasıl hissediyorsun kendini ?" diye sordu magneto;
"Sağolun iyiyim"
"Bugün evlat...Bugün geleceğimizi belirleyeceğimiz gün.Bugün,ya zafer günü yada kayıp günü.Bugün ya yaşam günü ya ÖLÜM günü."
"....."
"Biliyorum bu kısacık zamana eğitimini sığdırmaya çalıştık fakat elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık,Profesör-X'in yokluğunda burayı idare etmeye çalıştım,-"
"ALLLLLAAAAAAAAAAAAH"
Sabri durduğu yerde anırmıştı yine,2 aydır bunu stresli veya sinirli olduğu zamanlar yapıyordu.
"Yaptıklarınız için size çok teşekkür ederim,konuşacak fazla şey yok.Dediğiniz gibi Bugün belli olacak herşey"
"Evet...evet belli olacak"
Hepimiz masadan kalktık ve odalarımıza gittik,yatağıma oturdum ellerimile yüzümü kapatarak düşünmeye başladım.Tüm hayatını evde boş boş oturmakla geçirmiş bir çocuk,dışarıdan yemek söylüyor,arkadaşı yok,sevgilisi yok,yalnız...Wolverine girdi içeri."Korkuyormusun ?" diye sordu."Tabii ki hayır !" dedim."O zaman vakit geldi...gidiyoruz"...
Magneto,storm,nightcrawler,kitty,collosus,wolverine,cyclops,juggernaut,sabri ve ben,siyah araca bindik.Sabri'yi götürmek için hiçbir nedenimiz yoktu fakat Sabri çok ısrar etmiş,ve wolverine'de artık bıktığından bizimle geliyordu.15 dakika sonra gökdelenlerle dolu bir şehirdeydik,ve 10 katlı bir binanın tepesindeki üzerinde "H" yazan kısma iniş yaptık.Araçtan indik ve birbirimize bakmadan çatıdan atladık.Sabri storm'un sırtında...
İndiğimizde her tarafta inşaat vardı,tamamlanmamış lüks binalar yığınının ortasına indik.Fakat 10-15 tane işçi bizi gördü,ve ellerinde kürek,balta ne buldularsa üstümüze doğru "La siz ne ayahsığız" diye geliyorlardı.Ben hariç hiçkimse işçileri görmemiş gibiydi.Sonra Magneto bir demir parçasını havalandırdı ve işçiler bunu gördükten sonra arkalarına bakmadan koşmaya başladılar.
İşte tam karşımızda duruyorlardı....
En önde Samuel vardı.Arkasında ise Edgar,Nathan-Peter petrelli,Sylar,Claire,Ando,Niki sanders,hatta noah bennet bile vardı.Hiçbirşey söylemeden öylece bakıyorlardı birbirlerine Magneto ve Samuel.
Samuel "We all connected" dediği anda sabri'nin "AlllaAaAaAaAaAaAh" diye bağırmasından sonra herkez birbirine girdi.Nathan bana doğru uçuyordu,ben bunu farkettiğimde aramızda 1 metre bile yoktu,tam bana çarpıcakken kırmızı ışığın Nathan'ı 5 metreye öteye fırlattığını gördüm."KENDİNİ KOLLA" diye bağırdı cyclops,daha gözümü cyclops tan yeni ayırmıştımki peter petrelli uçarak karnıma bir geçirdiki,ben o anda 10 metre falan geriye savruldum,yere düştüm ve sanırım bir süre baygın kaldım.Gözlerimi açtığımda yanımda biri daha yatıyordu.Sabriydi bu...
Çığlıklar duyuyordum,şimşekler çakıyordu tepeden,hemen ayağa fırladım ve sylar'ın kitty'i tuttuğunu gördüm."Hayır hayır kitty olmasın" diye bağırıyordum bir yandan.Benim gibiydi sylar fakat 2-3 tane daha gücü olmalıydı.Hiç düşünmeden o sinirle işçilerden kalan baltayı havaya kaldırdım ve son hız sylar'a fırlattım.Baltanın önüne birden Claire atladı ve sylar hemen bana döndü.Kitty'i bıraktı ve bana doğru yürüyordu."KAAAÇ !!!" diye bağırıyordu wolverine.Bir yandan Edgar ile dövüşüyordu.Sylar'ın üstüne atlamayı denedi fakat edgar onu yakaladı ve sylar bana yaklaşıyordu...
Yerde duran 2 baltayı daha sylar'a fırlattım fakat elini salalyıp ikisindende kurtuldu.Juggernaut yeri göğü yıkarcasına koştu koştu ve tam sylar'a bi tane koyucaktıki tek eliyle onuda tuttuğu gibi boğazını kesti.dağ gibi herif yere yığıldı kaldı.İnanılmaz sinirlendim ve "Hıaaaaa" diye bağırarak tüm gücümle Sylar'a odaklandım ve önce onu havaya kaldırdım.Baya bi havaya sonra havadayken göğsüne,bir balta daha fırlattım."Caark" diye girdi göğsüne,iki damla kan aktı,sonrasında sanki havadan biri bi kova dolusu kan döküyormuş gibi kan boşaldı.
İyileşemiyordu Sylar."OROZPU ÇOCUUUĞUU NOOLDU LAN NOOLDU !!" diye bi yandan bağırırken bir yandan gülüyordum.Etrafıma baktığımda bizden sadece storm,wolverine ve magneto çarpışıyorlardı.Cycclops un gözlüğü yerde duruyor,kendisi ise gözlüğün yanında cansız yatıyordu.Boğazı kesilmişti,aynı juggernaut gibi.Nightcrawler yüzünde yüzlerce küçük küçük taş parçaları vardı,Tıpkı kitty'nin suratı gibi."Samuel yapmış olmalı" diye düşündüm.Collosus'u Niki sanders önce buzdan bir kalıp haline getirmiş sonra ortadan ikiye ayırmıştı.Karşıda ise samuel,niki ve claire vardı.Ando Noah bennet ve edgar ın suratlarında çarpraz bir şekilde 3'er tane uzun çizgi vardı,yerde yatıyorlardı...
Storm tam bir kum fırtınası yaratıcaktı,tam yükseliyordu ki,Samuel yüzlerce küçük taş parçasını storma son hızla fırlattı.Storm bir süre havada kaldı fakat sonra göz bebekleri yerine geldi ve yüzüstü yere çakıldı.Wolverine bunu görünce samuel in üstüne doğru adeta uçmaya başladı.Superman gibi iki eli Samuel'e doğru uçuyordu.Fakat niki sanders daha çabuk davrandı ve wolverine i dondurdu.Aynı şekilde yere düştü wolverine.Tam Niki'yi tutacaktım ki,Claire arkamdan,kürekle kafama vurdu.Etrafı görebiliyordum fakat sesler kafamda yankılanmaya başladı.Biraz öne doğru sendeledim fakat öyle bir sinirlendim ki...Arkamı döndüğüm gibi elimle claire ı boğazından yakaladım.Hiç güç kullanmadan onun boğazını sıkıyordum ama claire bu şekilde ölemezdi.Sonra gücümü kullanarak claire'ı havada tutmaya devam ettim.Bu arada bacağıma bi kaç parça taş saplandı."Hasssiktir ! BEKLE LAN SENİN SIRAN GELİCEK !" diye bağırdım Samuel'e,gözümü claire'dan ayırmadan.Bu arada Magneto hem samuel'i hem niki'yi idare ediyordu.Acele etmeliydim.Claire'ın bütün uzuvlarını kopardım.Kolları,bacakları artık yoktu,çığlık attı fakat hala bana bakıp gülüyordu.Sonra kafasını kopardım,kafası yerde yuvarlandı fakat gülümseme yoktu.Son kalan vücudunuda 4 parçaya ayırdım.yerde kilolarca kan ve vücut parçaları kalmıştı.Hemen arkamı döndüm ve niki'nin yine hazırlandığını gördüm,eli masmaviydi.Tam magneto'yu dondurucaktı ki yerde duran claire'ın vücut parçalarını samuel ve nikinin üzerine fırlattım.Niki önce çığlık attı,samuel ise öylece bakıyordu bana.Çarpışma bir süre durdu.
Bu arada ben hemen wolverine'in buz kalıbını parçaladım.Wolverine yerde titreye titreye kendine gelmeye çalışıyordu.Hemen Magneto'nun yanına gittim.
Ben Magneto Samuel Niki...
Samuel ve magneto ellerini havaya kaldırdılar.İkiside aynı anda sanki "teslim oluyorum" dermiş gibi ellerini kaldırdılar.Samuelin ardında binlerce taş parçası,magneto'nun ardında ise baltalar ve demir parçaları vardı.Samuel'e mi saldırsam niki'yemi diye düşünürken magneto bana döndü ve "stay out of it" dedi.Niye ingilizce dediğini anlamadım,daha havalı zannediyordu heralde kendini.
Niki'nin elllerinde pilates topu kadar mavilik vardı.Hazırdım...Magneto'yu ve kendimi en az zararla kurtaracaktım bu işten...
Magneto ve Samuel ellerini aynı anda indirdiler ve taş parçaları bize doğru geliyordu.Tam magneto'nun önüne atlayacaktım ki wolverine beni tuttu.Arkamdan sarılmıştı bana "Lan yuh noluyo" diye bağıracaktım ama o benden önce "ÖNÜNDEKİ TAŞLARI TUUUUT !!" diye bağırdı.Taşlara odaklandım fakat bu sırada wolverine ayakta zor duruyor gibi geldi.Taş ve demir fırtınası vardı adeta,o kadar şiddetlendi ki hiçbişey duyamaz hale geldim.Sadece taşların bize zarar vermemesi için çabalıyordum.1 saat gibi geldi bana bu fırtına.Sonunda bitmişti...
Wolverine hemen yere yığıldı,daha wolverine e bakamadan magneto'ya döndüm.Gülüyordu Magneto,karşısında samuel ve niki baltalar ve kazmalar saplı bir halde yatıyordu.Magneto hareket etmiyordu,bir gariplik var diye düşündüm.Ona doğru zar zor yürüyorken Magneto birden yüzüstü yere yığıldı.Arkasına o kadar çok taş saplanmıştıki,artık magnetonun arka kısmı taştan bir tabakaydı."ULAAN YAVŞAKLAR,ULAN KORKAKLAR LAN ANANIZI ZİKYİİM SİZİN LAN !" diye ağlamaya başladım.Zangır zangır titriyordum,inanılmaz sinirliydim.Yere,magneto'nun yanına diz üstü çöktüm.Wolverine hemen yanıma koştu ve "gitmeliyiz evlat hadi" dedi."BENİM YÜZÜMDEN OLDU !!! ANASINI SİKEYİM BENİM YÜZÜNDEN !!" oldu diye bağırmaya başladım."Sen olmasan sylar'ı halledemezdik,onlar kazınırdı,hepimiz ölürdük" dedi. "ZATEN HERKEZ ÖLDÜ ULAN GÖRMÜYONMU !" diye bağırdım."Hadi kalk" dedi ve elimi kendi omzuna attı,bacağımın ağrısını bile unutmuştum,hatta ağrımayı geç şakır şakır kanıyordu.Son kez vahşet bölgesine baktım...
-3 ay sonra-
"Teşekkürler" dedim ve telefonu kapattım.Sigara yaktım hemen,kültablasını da yanıma aldım ve kanepeye uzandım.Bacağım hala biraz ağrıyordu,sargısı duruyordu.Ellerimle bacağımı tuttum ve kanepenin üzerine koydum.Evimdeki rahatı özlemiştim...
Ne televizyonum açıktı ne bilgisayarım.Öylece tavana bakarak sigara içiyordum.Kabuslarımı düşünüyordum,Magneto' ben ne yaparsam yapayım hep bir şekilde ölüyordu ve samuel bunun sorumlusunun ben olduğumu söylüyordu.Anti depresanlar,uyku hapları...Ne varsa denedim fakat kurtulamadım bu kabuslardan...
15 dakika sonra zil çaldı.Hemen heyacanla kanepeden fırlayayım dedim fakat bacağım,üstüne çok yüklenince sanki bıçak saplanmış gibi oldu ve seke seke kapıya doğru gidiyordum,çok heyecanlıydım.
Kapıyı açtım fakat bıyıklı,kolyeli,saçlarının arkası jöle ile havaya kalkmış ama önleri yatık bir genç duruyordu.Bu denediğim kaçıncı pizzacıydı fakat hala birşey yoktu.
Haftalarca onlardan bir iz aradım,hep bi işaret bekledim.....Fakat beklediğim olmadı
"15 lira abey" dedi çocuk.Parasını uzatırken "Ben dünyayı kurtardım" dedim.
"Hassiktir len" dedi gitti.
Yeniden zavallıydım...