19 Şubat 2010 Cuma

Şehir Karmaşası


Fotoğrafta ne kadar güzel görünüyor değil mi ?
Değil,valla değil !

Bir kere o fotoğraftaki o havuz falan yok,beton var kaya var ellerinde kürek ile insanlar var bu bir.İkincisi,bu kadar tenha olmuyor burası,bugün farkettim bunu,bugün farkettim insan saçma sapan olaylar karşısında sinirden takla atmak istiyor....

Sabah saat 10 gibi dışarı çıkıp bu fotoğraftaki mekana gittim,bu mekanın ilerisinde dolmuşlar var o dolmuşlardan birine binmek istedim.

Telefonla konuşuyorum,yanımdan bi çift geçti(35 yaşlarında bi kadınla adam) sakin sakin gidiyolardı kadın birden adama bağırmaya başladı.çevredeki bütün insanlar hemen izlemeye başladılar bu kadınla adamı.Pek önemsemeden kaygısızca yürüyorken,yanımdan geçerlerken kadın "Moraline Sıçayım onun Ya!!! ben burda.." diye bağırmaya başladı.Telefonla konuşmamın içine sıçtı,pis gülesim geldi kendimi zor tuttum.Şimdi bu kadının ben taaa gelmişini geçmişini tamam mı ?Sonra bunların yanından "anasını #^!*@!" diye geçincede "aa ne ayıp" oluyor.Oluyordur yani ben yıllardır "#^!*@!" diyorum sokaklarda bana bişey diyen olmadı...

neyse dolmuşa bineyim diye durağın oraya gidiyorum,sonra bi baktım ulan gidemiyorum! çünkü yine artistik bi binanın önünde basın ordusu var (yani dolmuşların orada) cnbc-e kanald falan filan bissürü şey vardı,yalnız cnbc-e'nin o haber minibüsü kadar havalı bi minibüs görmedim,ama sıçayım sizin haberinize,binanıza,o havalı kulağınızın arkasından sarkan beyaz kablo zımbırtısına ey muhabirler ve bilimum o an orada bulunan haberci arkadaşlar...

Bi şekilde dolmuşa bindim.Ankara'da dolmuşlar çok rahat ve şoförleri çok medeni insanlar(Ankara'nın otobüs ve minibüs şoförleri öfke kontrol kursu gibi bişeye gitmişler,gitmeselerdide pamuk gibi insanlardı,para uzatıyosunuz teşekkür ederim diyolar yani o derece)

Uyudum uyuyacam arası sol tarafıma baktım dolmuştayken "Zonguldak Ameleler Birliği Konuk Evi" yazılı bi bina gördüm,görmemin üstünden 5 saniye geçti "auhuahauhau" diye güldüm.Böyle bir bina olamaz,(ama var valla var).www.ameleyiz.biz de var olabilir,bakamam şimdi yazı yazıyorum.

Dolmuşta arkamda oturan kız grubuda yarıldı bu "zonguldak ameleler birliği" olayına.Dedim o zaman ben normalim,sevindim,kendimle gurur duydum,"ne kadar komik değilmi ? ahahaha" diye bir yavşak gibi dönüp muhabbet edesim gelmedi,tekrar kendimle gurur duydum.

Bide dolmuşta önüme Ahmet Rıfat ŞUNGAR (es-es dizisindeki uras) oturdu.Yada inanılmaz benziyordu ya OHA ! dedim valla baya inceledim adamı,aynı abi adam! aynı saç aynı bıyık aynı surat falan,adamı sevdiğimden değil Türk insanı ünlü görünce mutasyona uğrar bende aynen bi süreliğine şaşırdım ama mutasyona uğramadım... indim dolmuştan.

Bu arada gerçek,has,doğma büyüme Ankara'lıları tanımayı öğrendim.Kırmızı ışık yanıyo olsa bile kendini caddenin ortasına atan insan AnkaralıDIR.Bu böyledir,ha başka kendini atan insanlarda var,onlarda kendini Ankara'ya alıştırmış insanlar.Yahu insan selinin (hangi selin ?) arasına 5 metrelik otobüs dalıyor,oha diyosunuz çüş diyosunuz ama adam dalıyor bide böyle bi olay var...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder